Bir mesaj belirseydi ve insanlığa "YOL GÖSTERİLDİ" diyebilseydi - ne yapardın?
KIYAMETİN IŞIĞI, seni bu soruyla yüzleştirir: konforla örülmüş bir dünyada, bir ağın sesi kutsal mı yoksa katı bir hesaplayıcı mı - ve kurtuluş beklenen şey mi, yoksa yeni bir zincir mi?
Bu roman, modern teknolojinin soğuk mantığı ile kadim inançların ateşini birbirine çarpar. SHİNE adlı ağ, her şeyi sayar; fakat sayamadığı tek şey insanın öngörülemezliğidir. Deccal efsanesi bir mitten daha fazlasına dönüşürken, kurtarıcı da artık bildiğimiz gibi değildir - umut, ihanete, fedakârlığa ve yıkımın kıyısında atılan bir adıma dönüşür. Her sayfa, zihnini oynatıp kalbini sıkıştıracak kararlarla dolu.
Neden almalısın? Çünkü bu kitap sadece okumak için değil: seni sorgulamaya, gecenin bir saatinde sözcükleri mırıldanmaya ve "ya ben olsaydım?" diye düşünmeye zorlar. Kahramanların hataları, senin korkularınla ve umutlarınla çarpışır; gizemler her çözüldüğünde yerini daha derin bir meraka bırakır. Okurken hem tüylerin diken diken olacak, hem de parmaklarının arasından kayıp giden bir cevabın peşinden koşacaksın.
Eğer sen de:
- Teknolojiyle beslenen bir kıyamet anlatısının insan ruhunu nasıl test ettiğini görmek istiyorsan,
- İnanç, iktidar ve fedakârlık arasındaki ince çizgiyi izlemeyi seviyorsan,
- Ve hikâyenin sonunda "kurtarıcı"nın kim olacağını değil, nasıl bir insanın kurtuluş getirebileceğini sorgulamak istiyorsan,
o zaman KIYAMETİN IŞIĞI tam sana göre. Bu kitap, seni sadece bir kurguya davet etmiyor - seni kendi vicdanının alevini ölçmeye çağırıyor.
350 sayfa.
Hazır mısın? Işığa bak - karar şimdi sende.
Bir mesaj belirseydi ve insanlığa "YOL GÖSTERİLDİ" diyebilseydi - ne yapardın?
KIYAMETİN IŞIĞI, seni bu soruyla yüzleştirir: konforla örülmüş bir dünyada, bir ağın sesi kutsal mı yoksa katı bir hesaplayıcı mı - ve kurtuluş beklenen şey mi, yoksa yeni bir zincir mi?
Bu roman, modern teknolojinin soğuk mantığı ile kadim inançların ateşini birbirine çarpar. SHİNE adlı ağ, her şeyi sayar; fakat sayamadığı tek şey insanın öngörülemezliğidir. Deccal efsanesi bir mitten daha fazlasına dönüşürken, kurtarıcı da artık bildiğimiz gibi değildir - umut, ihanete, fedakârlığa ve yıkımın kıyısında atılan bir adıma dönüşür. Her sayfa, zihnini oynatıp kalbini sıkıştıracak kararlarla dolu.
Neden almalısın? Çünkü bu kitap sadece okumak için değil: seni sorgulamaya, gecenin bir saatinde sözcükleri mırıldanmaya ve "ya ben olsaydım?" diye düşünmeye zorlar. Kahramanların hataları, senin korkularınla ve umutlarınla çarpışır; gizemler her çözüldüğünde yerini daha derin bir meraka bırakır. Okurken hem tüylerin diken diken olacak, hem de parmaklarının arasından kayıp giden bir cevabın peşinden koşacaksın.
Eğer sen de:
- Teknolojiyle beslenen bir kıyamet anlatısının insan ruhunu nasıl test ettiğini görmek istiyorsan,
- İnanç, iktidar ve fedakârlık arasındaki ince çizgiyi izlemeyi seviyorsan,
- Ve hikâyenin sonunda "kurtarıcı"nın kim olacağını değil, nasıl bir insanın kurtuluş getirebileceğini sorgulamak istiyorsan,
o zaman KIYAMETİN IŞIĞI tam sana göre. Bu kitap, seni sadece bir kurguya davet etmiyor - seni kendi vicdanının alevini ölçmeye çağırıyor.
350 sayfa.
Hazır mısın? Işığa bak - karar şimdi sende.