"Her ac¿ çekene hayat¿n devam etti¿ini hat¿rlatmalar¿ndan nefret diyorum. O anlarda hayat devam etmiyor asl¿nda. Sen durdu¿un anda hayat da duruyor. Ama sen yitirmeye devam ediyorsun."
Bir radyo istasyonunda gece programlar¿ yapan genç bir adam. Mikrofonun ba¿¿nda gece yar¿lar¿na kadar hayat hakk¿nda savrulan karanl¿k ve öfkeli sözler. Fonda doksanl¿ y¿llar var ve bir yandan ak¿p duran da o y¿llar¿n ac¿l¿, sanc¿l¿ sesleri.
Zaman¿n bulan¿kla¿t¿¿¿ gece yar¿s¿nda radyo, ¿ehrin farkl¿ yan¿ndan yükselen hikâyelerle doluyor: Yaral¿ ve yaln¿z genç kad¿nlar¿n, i¿çi çocuklar¿n, mahcup adamlar¿n, çaresiz â¿¿klar¿n hikâyeleri.
Genç bir insan¿n, karanl¿k çöktü¿ü anda ba¿layan kendisiyle ve hayatla amans¿z kavgas¿. Beklentiler, a¿klar, hayal k¿r¿kl¿klar¿, yüzle¿meler, dü¿ü¿ler ve umut aray¿¿¿.
Kekeme Çocuklar Korosu, yay¿nland¿¿¿ ilk günden itibaren okurun dünyas¿nda derin izler b¿rakan kült bir ilk roman. Tar¿k Tufan'¿n insan¿n iç dünyas¿na dokunan edebi diliyle tan¿¿t¿¿¿m¿z ilk ve unutulmaz eseri, bir kez daha okurlar¿yla bulu¿uyor.