Coban Yildizi

Yeis bataklığında, fesadın azgınlığında sessiz vaveylalarla başlamıştı yolculuğu.
“taş bağlayan kalp
çiçek açar mı?”
diye derinden bir ah ile savruldu.
“cevabını ötelerde ara” diye yine kendinde teselliyi buldu.
“bak sevgili bak” görmesen de duymasan da halimi sen yine de bak.
‘Sürgün’ şiirinde “sana sarılsam sırılsıklam” dizesinde anlatmıştı sürgün yüreğinin dermanını, sürgün yüreğinin fermanını.
“nedir derdin insanoğlu” diye soruyor “herkes sevdayla ölür bir gün” diye tarihe mühür vuruyordu.
“kocaman” özlemlerini, içindeki çocuğa fısıldıyordu.
“neredesin bilmem ki yar
arşa dayandı ettiğim dualar
bilmem ki neredesin yar
söyle hadi söyle
daha vuslata kaç ölüm var”
diyordu ve vuslata kaç ölümden sonra kavuşacağını sorguluyordu beklemekten yorulan niyazlarıyla. Avaz avaz ‘yoksun’ hem de öyle güzel yoksun ki diyor sevgili şairimiz
“yokluğun bile
yüreğime
şifa olsun yar”
diye ekliyor yârinin yokluğunu içindeki çoklukla tamamlıyordu.
“şiirlerim var benim
sen kokulu
ten kokulu
yüreğim yüreğine
sokulu
şiirlerim var benim”
Renkli düşlerle, tatlı gülüşlerle hece hece, desen desen motiflenmiş her bir dizesi sevgili şairimizin.
Küllerinden doğuyordu. Güzün Munzur olmuştu eylül. Mavimsi düş perileri dolanıyordu zihninin harmanlarında. Kaybetme korkusu, saflık yol alacaktı sessiz çığlıklarıyla. Korkunç kabuslar görüyordu. Ama umudu hep içinde saklıydı. Umutlarına sarılmıştı yıllarca şiir aralıklarında.
Gecelerde akıl tutulması yaşadığını sandı. Kelimelerin Piri’nden şifalar aldı. Yazdıkça yazdı sevgili şairimiz. Cesetten heykeller dünyasını daralttı. Sitem eyledi. gündüz gece ağladı. Gönlüyle muhabbete daldı. Toparlanamadı çoğu vakit.
“Geldin
Gidiyorsun demek
Neler götürdün bizden Eylül
Ne hasretler biriktirdin
Ne vuslatlar yaşattın
Bir dokunmadın mülteci yüreğime
Yükledin omzuma
Dağ gibi ağırlık
Kara gece üstümde
Tütüyor buram buram yalnızlık
Ver elini Eylül
Beni de götür yanında
Sonlara
Sonsuzluğa”
diyordu eylüle. Ne de güzel diyordu hüzünlerini, umutlarını. Bıkmışlıklarından felahlık bulmak için eylüle sığınmıştı tüm yüreğiyle.
Yalnızlıklarının sızısı, esen boranlar, gözlerine vuran aşk, varlığı ve yokluğu sorgulayan ölmez kelimeler adeta heykelleri uyandırıyordu. yıkıntıların nöbetiyle kimlik arayışı ve derince topraktan bir huzur beklentisi…
Ve daha nicesi, hece hece, satır satır sizlerle.
İyi okumalar dilerim.

Emily Yaramis

1142862695
Coban Yildizi

Yeis bataklığında, fesadın azgınlığında sessiz vaveylalarla başlamıştı yolculuğu.
“taş bağlayan kalp
çiçek açar mı?”
diye derinden bir ah ile savruldu.
“cevabını ötelerde ara” diye yine kendinde teselliyi buldu.
“bak sevgili bak” görmesen de duymasan da halimi sen yine de bak.
‘Sürgün’ şiirinde “sana sarılsam sırılsıklam” dizesinde anlatmıştı sürgün yüreğinin dermanını, sürgün yüreğinin fermanını.
“nedir derdin insanoğlu” diye soruyor “herkes sevdayla ölür bir gün” diye tarihe mühür vuruyordu.
“kocaman” özlemlerini, içindeki çocuğa fısıldıyordu.
“neredesin bilmem ki yar
arşa dayandı ettiğim dualar
bilmem ki neredesin yar
söyle hadi söyle
daha vuslata kaç ölüm var”
diyordu ve vuslata kaç ölümden sonra kavuşacağını sorguluyordu beklemekten yorulan niyazlarıyla. Avaz avaz ‘yoksun’ hem de öyle güzel yoksun ki diyor sevgili şairimiz
“yokluğun bile
yüreğime
şifa olsun yar”
diye ekliyor yârinin yokluğunu içindeki çoklukla tamamlıyordu.
“şiirlerim var benim
sen kokulu
ten kokulu
yüreğim yüreğine
sokulu
şiirlerim var benim”
Renkli düşlerle, tatlı gülüşlerle hece hece, desen desen motiflenmiş her bir dizesi sevgili şairimizin.
Küllerinden doğuyordu. Güzün Munzur olmuştu eylül. Mavimsi düş perileri dolanıyordu zihninin harmanlarında. Kaybetme korkusu, saflık yol alacaktı sessiz çığlıklarıyla. Korkunç kabuslar görüyordu. Ama umudu hep içinde saklıydı. Umutlarına sarılmıştı yıllarca şiir aralıklarında.
Gecelerde akıl tutulması yaşadığını sandı. Kelimelerin Piri’nden şifalar aldı. Yazdıkça yazdı sevgili şairimiz. Cesetten heykeller dünyasını daralttı. Sitem eyledi. gündüz gece ağladı. Gönlüyle muhabbete daldı. Toparlanamadı çoğu vakit.
“Geldin
Gidiyorsun demek
Neler götürdün bizden Eylül
Ne hasretler biriktirdin
Ne vuslatlar yaşattın
Bir dokunmadın mülteci yüreğime
Yükledin omzuma
Dağ gibi ağırlık
Kara gece üstümde
Tütüyor buram buram yalnızlık
Ver elini Eylül
Beni de götür yanında
Sonlara
Sonsuzluğa”
diyordu eylüle. Ne de güzel diyordu hüzünlerini, umutlarını. Bıkmışlıklarından felahlık bulmak için eylüle sığınmıştı tüm yüreğiyle.
Yalnızlıklarının sızısı, esen boranlar, gözlerine vuran aşk, varlığı ve yokluğu sorgulayan ölmez kelimeler adeta heykelleri uyandırıyordu. yıkıntıların nöbetiyle kimlik arayışı ve derince topraktan bir huzur beklentisi…
Ve daha nicesi, hece hece, satır satır sizlerle.
İyi okumalar dilerim.

Emily Yaramis

4.44 In Stock
Coban Yildizi

Coban Yildizi

by Elizya
Coban Yildizi

Coban Yildizi

by Elizya

eBook

$4.44 

Available on Compatible NOOK devices, the free NOOK App and in My Digital Library.
WANT A NOOK?  Explore Now

Related collections and offers

LEND ME® See Details

Overview

Yeis bataklığında, fesadın azgınlığında sessiz vaveylalarla başlamıştı yolculuğu.
“taş bağlayan kalp
çiçek açar mı?”
diye derinden bir ah ile savruldu.
“cevabını ötelerde ara” diye yine kendinde teselliyi buldu.
“bak sevgili bak” görmesen de duymasan da halimi sen yine de bak.
‘Sürgün’ şiirinde “sana sarılsam sırılsıklam” dizesinde anlatmıştı sürgün yüreğinin dermanını, sürgün yüreğinin fermanını.
“nedir derdin insanoğlu” diye soruyor “herkes sevdayla ölür bir gün” diye tarihe mühür vuruyordu.
“kocaman” özlemlerini, içindeki çocuğa fısıldıyordu.
“neredesin bilmem ki yar
arşa dayandı ettiğim dualar
bilmem ki neredesin yar
söyle hadi söyle
daha vuslata kaç ölüm var”
diyordu ve vuslata kaç ölümden sonra kavuşacağını sorguluyordu beklemekten yorulan niyazlarıyla. Avaz avaz ‘yoksun’ hem de öyle güzel yoksun ki diyor sevgili şairimiz
“yokluğun bile
yüreğime
şifa olsun yar”
diye ekliyor yârinin yokluğunu içindeki çoklukla tamamlıyordu.
“şiirlerim var benim
sen kokulu
ten kokulu
yüreğim yüreğine
sokulu
şiirlerim var benim”
Renkli düşlerle, tatlı gülüşlerle hece hece, desen desen motiflenmiş her bir dizesi sevgili şairimizin.
Küllerinden doğuyordu. Güzün Munzur olmuştu eylül. Mavimsi düş perileri dolanıyordu zihninin harmanlarında. Kaybetme korkusu, saflık yol alacaktı sessiz çığlıklarıyla. Korkunç kabuslar görüyordu. Ama umudu hep içinde saklıydı. Umutlarına sarılmıştı yıllarca şiir aralıklarında.
Gecelerde akıl tutulması yaşadığını sandı. Kelimelerin Piri’nden şifalar aldı. Yazdıkça yazdı sevgili şairimiz. Cesetten heykeller dünyasını daralttı. Sitem eyledi. gündüz gece ağladı. Gönlüyle muhabbete daldı. Toparlanamadı çoğu vakit.
“Geldin
Gidiyorsun demek
Neler götürdün bizden Eylül
Ne hasretler biriktirdin
Ne vuslatlar yaşattın
Bir dokunmadın mülteci yüreğime
Yükledin omzuma
Dağ gibi ağırlık
Kara gece üstümde
Tütüyor buram buram yalnızlık
Ver elini Eylül
Beni de götür yanında
Sonlara
Sonsuzluğa”
diyordu eylüle. Ne de güzel diyordu hüzünlerini, umutlarını. Bıkmışlıklarından felahlık bulmak için eylüle sığınmıştı tüm yüreğiyle.
Yalnızlıklarının sızısı, esen boranlar, gözlerine vuran aşk, varlığı ve yokluğu sorgulayan ölmez kelimeler adeta heykelleri uyandırıyordu. yıkıntıların nöbetiyle kimlik arayışı ve derince topraktan bir huzur beklentisi…
Ve daha nicesi, hece hece, satır satır sizlerle.
İyi okumalar dilerim.

Emily Yaramis


Product Details

BN ID: 2940165986758
Publisher: Crab Publishing
Publication date: 12/12/2022
Sold by: Smashwords
Format: eBook
File size: 306 KB
Language: Turkish

About the Author

Çocukluk ve gençliği yokluk ve acılar içinde geçti.
Kitapları çok sevdi, odasını kitaplarla doldurdu. Yıllarca okudu. Sadece okudu ve okuttu.
Hem çalışıp hayata tutundu hem eğitimine devam etti. Kalemi ve yazmayı çok sevdi.
Yugoslavya topraklarından göçen bir yüreğin mirası olarak tekrar ata topraklarına göç etti. Artık bu topraklarda geçmişin izini arıyor.
Tüm zorluklara rağmen tohumun toprak altında filizlenmesi gibi Rabb’inin lütfu ve inâyeti ile gurbet topraklarında yeni kelimeler toplamaya başladı. Yeni kelimelerle yeni bir dünyaya selendi. Kelimeler güzelleşti, hayat şekillendi ve yeni bir evladın doğuşuna şahit oldu.
Yarıda bıraktığı eğitim hayatına yeni bir başlangıç ile akademik alana kaydırmaya karar verdi.
Şiir ve roman alanında geleceğe yelken açtı. Yeni çalışmaları yayınlanacağı günü bekliyor.
Çalışmaları ile günümüzü gelecek nesillere aktarma telaşında bir genç kalem…

From the B&N Reads Blog

Customer Reviews